MİSYONUMUZ..

Ormanlar tüm canlıların hayatta kalması için önemlidir… Oksijen, besin, barınak, yakıt ve geçim kaynağı sağlarlar…

Ormanlar, karasal biyolojik çeşitliliğin %80’i de dahil olmak üzere tüm canlı türlerinin yarısına ev sahipliği yapar ve barınak sağlar. Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon insan ormanlarda yaşamaktadır. Tahmini olarak 60 milyon insanın hayatta kalması ormanlara bağlıdır.

Dünya genelinde orman yangınları, soluduğumuz oksijeni yok ediyor ve küresel ısınmayı körüklüyor.

Son yıllarda, Türkiye’nin kıyı bölgelerinde, yaz aylarında, aşırı sıcaklar ve kuraklık nedeniyle orman yangınlarının sıklığında ve şiddetinde belirgin bir artış yaşanmaktadır. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 29 Haziran’da tek bir günde toplam 77 orman yangını bildirmiş ve bunlardan dokuzunu büyük ölçekli yangın olarak sınıflandırmıştır. Bu endişe verici istatistik, Türkiye  ormanlarının yangına artan hassasiyetini vurgulamaktadır. Uluslararası Orman Yangınları Derneği, Türkiye’nin kara alanının yaklaşık %28’inin ormanlık olduğunu ve orman yangınlarının sıklaştığını bildiriyor. Son sekiz yılda, Türkiye’de yılda ortalama 2.500 orman yangını çıkmış ve her yıl yaklaşık 17.000 dönüm (~7.000 hektar) orman alanı yanmıştır. Bu yangınların %11’i yıldırım düşmesinden kaynaklanırken, geri kalan %89’unun insan kaynaklı  olduğu bildirilmiştir. Yangın söndürmenin ekonomik yükü önemlidir ve yalnızca 2018’de maliyetler 131 milyon ABD dolarına ulaşmıştır. Ülkenin güney ve batısındaki Akdeniz iklim bölgeleri en büyük risk alanları olarak belirlenmiştir.

HEPİMİZ YAŞAMIMIZ İÇİN ORMANLARA BAĞIMLIYIZ, O YÜZDEN ORMANLARIMIZI KORUMAMIZA, HAYATIMIZI KORUMAMIZA YARDIMCI OLUNUZ…..

Uydu verisine https://afetharitasi.org/  (erişim 24 Temmuz 2025) (kaynak:

https://services9.arcgis.com/RHVPKKiFTONKtxq3/arcgis/rest/services/Satellite_VIIRS_Thermal_Hotspots_and_Fire_Activity/FeatureServer).

Ulusal yangın risk haritaları, 24 Temmuz 2025’de ülkenin önemli bir bölümünün orman yangını oluşumu açısından “çok yüksek riskli” olarak sınıflandırıldığını göstermektedir.

Ekolojik ve Toplumsal Etkiler

Orman örtüsünün kaybının derin ekolojik sonuçları vardır. Özetle:  “Orman yoksa su da yok, hayat da yok.” Ormanlar, hidrolojik döngülerin sürdürülmesinde, biyolojik çeşitliliğin desteklenmesinde ve insan refahı için gerekli ekosistemin sürdürülmesinde kritik bir rol oynar. Tekrarlayan yangınlar nedeniyle bu ekosistemlerin bozulması, su kaynaklarını, toprak dengesini ve doğal yaşam alanlarının genel dengesini tehdit eder.

Mevcut Müdahaleler ve Eksiklikler

Yaygın yangınların ardından Türkiye, yangın eğitim programları, yangın ekolojisine odaklanan bilimsel değişim toplantıları, yangın yönetimi planlaması, yangın sonrası ağaç ölüm oranı modellemesi ve restorasyon planlaması gibi bir dizi müdahale uygulamıştır. Bu çabalar, sağlıklı orman ekosistemlerini yeniden kurmayı ve sürdürmeyi amaçlamaktadır. Ancak, yalnızca hükümet girişimleri, gerekli yeniden ağaçlandırma ölçeğini karşılamak için yeterli değildir.

Sosyal Refah Kuruluşlarının Rolü

Sosyal refah kuruluşları, hükümetin ağaçlandırma çalışmalarını desteklemede kritik ortaklar olarak kabul edilmektedir. “Reforestturkey”in misyonu, halihazırda ulusal bir ağaçlandırma kampanyası (https://www.tema.org.tr/) başlatmış olan TEMA Vakfı’na (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) kaynak ve kamu desteği sağlamaktır. “Reforestturkey”, bağış toplama ve kamuoyu katılımını kolaylaştırarak, büyük ölçekli restorasyon ve uzun vadeli orman yönetimi kapasitesini artırmayı hedeflemektedir.

Bölgesel ve Küresel Bağlam

Türkiye’deki orman yangını krizi münferit bir olgu değildir. Yaz aylarında, sıcaklıkların 40°C’yi (104°F) aştığı Fransa, Yunanistan ve Portekiz de dahil olmak üzere, Güney Avrupa’da yaygın orman yangınlarına dair benzer raporlar ortaya çıkmıştır. Bu olaylar, Akdeniz havzasında aşırı hava olaylarının sıklığını ve yoğunluğunu artıran daha geniş iklim değişikliği modelleriyle bağlantılı olabilir.

Eğilimler ve Veriler

İstatistiksel veriler, Türkiye’deki orman yangınlarının artan etkisini daha da açıklamaktadır. Statista’ya (https://www.statista.com/statistics/1264713/area-burned-by-wildfire-in-turkey/) göre, orman yangınlarından etkilenen alan 2009’dan 2024’e kadar endişe verici bir artış eğilimi göstermiş tir. Bu durum, planlı ağaçlandırma ve yangın yönetimi stratejilerine acil ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır.

Özetle, “Reforestturkey” misyonu, Türkiye’de giderek artan orman yangını krizine, iş birliğine dayalı, bilim temelli ve toplum odaklı ormanlaştırma girişimleri yoluyla acilen çözüm bulunması ihtiyacına dayanmaktadır. TEMA Vakfı’nı destekleyerek ve kamuoyunun katılımını teşvik ederek, “Reforestturkey” girişimi, bozulmuş doğayı restore etmeyi, ekosistem dayanıklılığını artırmayı ve iklim değişikliğinin neden olduğu çevresel zorluklarla daha geniş çaplı mücadeleye katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.